Metabolik Sendrom Belirtileri ve Tedavisi
08 Temmuz 2024

Metabolik Sendrom Belirtileri ve Tedavisi

Metabolik Sendrom

Metabolik sendrom, modern çağın hastalıklarından biridir. Özellikle fiziksel aktivitesi düşük bireylerde görülme riski yüksektir. Bu rahatsızlığın dünya genelinde ve ülkemizde görülme sıklığı giderek artmaktadır. Genellikle masa başı çalışanlar, yoğun stres altında olanlar ve düzensiz beslenenler daha fazla risk altındadır. Metabolik sendrom, ileri yaşlarda kalp hastalığı ve diyabet gibi ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlar. Kadınların metabolik sendromdan etkilenme olasılığı erkeklere göre daha yüksektir.

Metabolik Sendromun Tanımı

Metabolik sendrom, insülin direnci ile birlikte abdominal obezite, diyabet, hipertansiyon, glikoz intoleransı, koroner arter hastalığı ve dislipidemi gibi sistemik hastalıkların da eklendiği, yaşam kaybına neden olabilen bir endokrinopatidir. Bu sendrom, insülin direnci sendromu, sendrom X, ölümcül dörtlü, polimetabolik sendrom ve uygarlık sendromu gibi isimlerle de anılmaktadır. Metabolik sendromun ortaya çıkmasında etkili olan çevresel faktörler tam olarak bilinmemektedir; ancak insülin direnci ile birlikte gelişen heterojen bir hastalık olarak kabul edilir. Poligenik yatkınlık ve modern yaşamın etkisiyle oluşan sedanter yaşam tarzı, yüksek kalorili beslenme hastalığın seyrini hızlandırır.

Metabolik Sendromun Risk Faktörleri

Metabolik sendrom, kalp krizi geçirme olasılığını artıran bir hastalık grubu olarak kabul edilir. Şişmanlık, metabolik sendrom açısından önemli bir risktir. Tedavi edilmezse, obezite kalp krizi gibi diğer ölümcül hastalıklara zemin hazırlar.

Metabolik Sendrom Tanı Kriterleri

Metabolik sendrom tanısı konulabilmesi için hastalarda şu kriterlerden en az üçünün bulunması gerekmektedir:

  • Diyabet veya bozulmuş glikoz toleransı veya insülin direnci
  • Hipertansiyon
  • Abdominal obezite
  • Dislipidemi

Metabolik Sendrom Bileşenleri

İnsülin Direnci: Genetik faktörler, fiziksel aktivite yetersizliği, obezite, ileri yaş ve fetal malnutrisyon gibi faktörler sonucunda insülin direnci gelişir. Sağlıklı bireylerde %25 oranında, bozulmuş glikoz toleransı olan bireylerde ise %60 oranında insülin direnci görülmektedir.

Diyabet: Tip 2 diyabet hastalarında insülin direnci gelişmese bile glikoz toleransının bozulması metabolik sendromun ilk aşamasıdır. Bu hasta grubunda insülin direnci aranmamaktadır. Bozulmuş glikoz toleransı ve açlık glikozu olan bireylerde diyabet riski yüksektir.

Hipertansiyon: Metabolik sendromlu hastalarda genellikle insülin direnci de bulunur.

Dislipidemi: Metabolik sendrom durumunda LDL kolesterol yüksek, trigliserit yüksek ve HDL kolesterol düşük olur. İnsülin direnci arttıkça kalp hastalığı riski de artar.

Obezite: Toplumda 20 yaş üzeri bireylerde yaklaşık %34 oranında abdominal obezite tespit edilmiştir. Bu, insülin direncinin belirgin bir göstergesidir. Ancak her insülin direnci olan bireyde obezite olmayabilir. Bu nedenle obez bireylerin metabolik sendrom açısından değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bunların dışında, alkol kullanmasa bile karaciğer yağlanması olanlarda, koroner arter hastalığı olanlarda, polikistik over sendromu olanlarda ve subklinik inflamasyon hastalarında metabolik sendrom riski yüksektir.

Metabolik Sendrom Tedavisi

Metabolik sendrom tedavisinin amacı, vücutta oluşan insülin direnci nedenlerinin ortadan kaldırılması, risk faktörlerinin ve yaşam tarzının düzeltilmesi için çalışılması ve bu amaçla ilaç tedavisi uygulanmasıdır. Tedavi planlamasında kilo kaybının sağlanması, düzenli egzersiz yapılması, sigaranın bırakılması ve sağlıklı beslenme büyük önem taşır.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

İlk soruyu siz sormak istermisiniz?

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Down Sendromlu Çocuklar

Down Sendromlu Çocuklar

Haber Bülteni