{ "title": "Reye Sendromu", "image": "https://www.sendrom.gen.tr/images/reye-sendromu.jpg", "date": "20.01.2024 13:40:57", "author": "Abdullah Korkmaz", "article": [ { "article": "
Reye Sendromu, su çiçeği ya da grip gibi viral enfeksiyonlardan sonra vücudun güçsüz duruma gelmesi sonucunda oluşur. Sendromu tetikleyen ve genellikle oluşmasında büyük rolü olan ise bu hastalıkların tedavisi için hastaya aspirin verilmesidir. Tedavi için aspirin tercih edilmesi durumu genellikle çocuk hastalar için yaygındır. Ancak son zamanlarda çocuklara ateş düşürücü olarak aspirin verilmemesi konusunda halkın çeşitli kanallarla bilgilendirilmesi sonucu bu yanlış tutumda azalmalar başlamıştır. Sendromu ortaya çıkaran yanlış uygulamanın sona ermesi ile reye sendromu görülme sıklığı da seyrekleşmiştir.

Çoğunlukla su çiçeği ve grip enfeksiyonunun iyileşme döneminde hastanın vücudunda görülen döküntü, bulantı - kusma gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Sendromun oluşma nedeni tam olarak bilinmese de hücreler arası iletişimde adeta bir enerji santrali olarak görev yapan mitokondri adındaki birimin, metabolik yapısında meydana gelen bozulmalar sonucunda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Reye sendromu vücutta oldukça geniş bir bölgeye etki etmektedir. Sindirim, dolaşım, sinir sistemleri gibi hayati önem taşıyan birimlerde rol oynayan birçok organ sendromdan etkilenir. Ancak diğerlerine göre daha fazla etkilenen iki organ beyin ve karaciğerdir. Karaciğer üzerinde yağlanmalar oluşabilir. Ancak sarılıkta olduğu gibi karaciğer hastalığı belirtileri görülmez. Beyinde ise ciddi ödem oluşumuna bağlı aksamalar görülür. Şuur kaybı ile giden tehlikeli bir ensefalopati tablosu oluşur. Karaciğerdeki kadar olmasa da böbrek, kalp, pankreas gibi organlarda da belirli miktarda yağlanma oluşabilir.

Tıp alanındaki tedavi yöntemlerini en etkili şekilde kullanabilmek için her hastalıkta erken teşhis büyük önem taşır. Ancak söz konusu hastalık reye sendromu olunca erken tanı hususundaki önem iki katı daha artmaktadır. Zira şuur kaybı gerçekleşmeden önce hastanın yoğun bakım ünitesine alınmış olması tedavi umudunu %40 oranında artıracaktır. Yoğun bakım ünitesinde hastalığın en belirgin iki özelliği olan beyin ödemi ve kan şekeri düşüklüğü rahatsızlıklarına karşı çeşitli destek birimleri ile mücadele edilir.

Reye Sendromunun Belirtileri Nelerdir?

Oldukça kapsamlı olarak incelenmesi gerektiği için hastalığın evreleri 5 evre üzerinden değerlendirilir.

1. Evre

İyileşme sürecinde olan viral enfeksiyonu takiben uykuya meyilli bir ruh haline bürünmek, aniden gelen mide bulantıları, şiddetli ve durdurulamayan kusma nöbetleri ile başlar. Seyrek olarak ayak tabanında ve el ayasında kırmızı döküntülere de rastlanmıştır.

2. Evre

Reye sendromunun hasta üzerinde hiperaktif bir ruh haline neden olduğu evredir. Davranış bozuklukları görülebilir. Ayrıca sık ve derin nefes alınır. Hastanın karaciğer biopsisine tabi tutulması sonucunda karaciğerde yaplanma başladığı görülür. Refleksler güçlüdür.

3. Evre

Nefes alımı yavaşlar, kısmi olarak koma durumu vardır. Dekortike pozisyon olarak adlandırılan bacakların dümdüz olarak kasıldığı ve kolların dirsek bölümünden bükülü bir hal aldığı pozisyon görülür. Işık refleksi bu evrede henüz kapanmamıştır.

4. Evre

Işık refleksi bu evrede tamamen kaybedilir. Göz bebekleri sabit ve geniştir. Hasta derin koma evresindedir. Solunum işlevi sık sık sekteye uğrayabilir. Hastanın suni solunum cihazı ile solunuma devam edebilmesi sağlanmalıdır.

5. Evre

Reye sendromunun tüm vücuda yayıldığı son evredir. Hasta kendisini tamamen bırakır. Koma hali daha derinleşerek sürer. Solunumun destek ünitesi olmadan sağlanması mümkün değildir.

Sendroma yakalanan kişileri tedavi etmek için herhangi bir yöntem bulunmamaktadır. Tedavi sürecindeki bütün müdahaleler yaşamsal değerleri ideal seviyede tutmak içindir. Sendroma yakalanan kişilerin şuuru kapanmasa ve iletişim kurabilse dahi yoğun bakım ünitesinde gözlenmesi ve desteklenmesi gerekir. Aksi halde hastalığın ilerleme süreci daha hızlı işler.
" } ] }