{ "title": "Dress Sendromu", "image": "https://www.sendrom.gen.tr/images/Dress-Sendromu-15.jpg", "date": "21.01.2024 12:41:53", "author": "irfan özen", "article": [ { "article": "Dress Sendromu: İngilizce“Drug Rash with Eosiophilia and Systemic Symptoms” kelimelerinin kısaltılmışı olan Dress sözcüğünün Türkçe “Eozinofili ve Sistemik Semptomlarla İlaç Döküntüsü” anlamına gelmektedir. Yani; Dress, eozinofili ve sistemik semptomun görüldüğü çok ciddi bir ilaç tepkimesidir.

Dress Sendromu Belirtileri Nelerdir?

İlk defa antikonvülzan ilaç kullanımı sonrası, antikonvülzan hipersensitivite sendromu şeklinde tanımlanmıştır. Benzer belirtiler minosiklin, allopürinol, dapson ve sülfasalazin gibi ilaçlarla da görülmüştür. Antidepresanlardan bupropionun dress sendromu yapabileceğine ilişkin yayınlar da bulunmaktadır. Klinik belirtiler, ilaç kullanımından 2-6 hafta sonra görülür ve ilacın kullanılmasının bırakılmasıyla sekelsiz olarak geriler. Bu sendromda ateş, döküntü, lenfadenopati, hematolojik anormallikler (Eozinofili, lenfositoz), hepatosplenomegali ve hepatit görülebilir.

Dress sendromu tip 4 hipersensitivite tepkimesi içerisinde değerlendirilerek, tip 2 yardımcı T hücreleri rol oynar. Cilt lezyonları difüz makülopapüler döküntüden eritrodermiye değin değişir, nadiren toksik epidermal nekroz ve Stevens-Johnson belirtisi görülür. Opipramol kullanımından sonra hafif döküntü öyküsü olan hastanın sam kullanımı sonrasında tüm bedende yaygın makülopapüler döküntü ile periorbital ödem gelişti. Bu hal opipramole bağlı olarak gelişen dress sendromunun sam ve agrevasyonu olarak değerlendirildi. Dress sendromunda Hhv-6, Hhv-7, sitomegalovirus ile Epstein-Barr virüsü enfeksiyonları da görülebilmektedir.

Dress Sendromunun İç Organlara Etkisi

Sistemik tutuluma bağlı olarak karaciğer, böbrek ve lenf gangliyonları sıklıkla tutulurken, akciğer ve kalp tutulumu nadiren görülür. Laboratuvar bulgularında sık olarak eozinofili görülür. Dress sendromunda prokalsitonin yüksekliğinin görüldüğü vaka az görülmüştür. Prokalsitonin, kalsitoninin prekursorü şeklinde tiroiddeki C hücreleri ile üretilirken, mikrobiyal enfeksiyon hallerinde tüm hücrelerce üretilebilir. Sistemik inflamatuar yanıt sendromunun (Sırs), akut teneffüs sıkıntısı sendromunun (Ards), pankreatitin ve akut rezeksiyonunun infeksiyöz ya da noninfeksiyöz kaynağı hakkında yardım edebilir. Pct düzeyi >1.2 ng/ml olması halinde pozitif kan kültürü olmasa da antibiyotik tedavisi yapılabilir. Sistemik bakteriyel, fungal ile paraziter infeksiyonlarda Pct seviyesi 10-100 ng/ml, hatta daha fazla olabilir.

Dress sendromu Tetkikleri

Bir hasta üzerinde görülen septomlara bakıldığında; hastada yüksek ateşin devam etmesi ve prokalsitonin yüksekliği bulunması sebebiyle sepsis düşünerek meropenem tedavisi başlanmasına rağmen, ateşi devam etti ve akabinde prokalsitonin düzeyi 81 ng/ml'ye değin yükseldi. Herhangi bir kültüründe üreme bulunmaması ve steroid tedavisine yanıtın olması üzerine, antibiyotik tedavisi de kesildi ve hiçbir bakteriyel infeksiyon odağı görülmedi. Dress sendromu döküntü, ateş, karaciğer fonksiyon testleri yüksekliği ve sistemik belirtiler görülen, prokalsitonin yüksekliği olabilen bir hastalıktır. Bilgilere göre bu vaka opipramole bağlı halde gelişen ve prokalsitonin yüksekliğiyle seyreden ilk Dress sendromu olayıdır. Netice olarak sepsis ve ateş etyolojisi incelenirken anamnezde ilaç kullanımı sorgulanıp, Dress sendromu da ayırıcı tanılar içinde düşünülmelidir.
" } ] }